30 Kasım 2015 Pazartesi

ÇIĞLIK

Yeni bir gün.Yağmurun pencereye bıraktığı iz görülüyor.Yağmur ne kadar garip öyle, sabah beni uyandırıp sigara içmem için pencereyi tıklatıyor.Ne kadar da yardımsever bir yağmur damlası.Onu ödüllendirsem mi diye düşünüp sıcak yatağımdan kalkıp bedenimi soğukla temas ettiriyorum.Tüm hücrelerim küfrediyordur şimdi.Ayaklarım yere her bastığında vücudum irkiliyor soğuktan .Tökezliyorum mutfağa girerken ve ayak serçe parmağımı masanın kenarına çarpıyorum bir küfürde ona geliyor.O acıyla kıvranırken masadan sigaramı ve çakmağımı alarak salona geçiyorum.Vücudumda tarifi olanaksız bir mutluluk var. Ciğerlerimi bu sabahta şenlendiriyorum dumandan. Sigaranın o alevi alışı , dudaklarıma dokunuşu ,içime çekiş en derine iliklerime kadar çekiyorum .Bu öyle bir haz ki serçe parmağımdaki sızıyı bile unutturdu. Koltuğa yaslanıp ayaklarımı uzatıyorum. Televizyon geceden açık kalmış ekranda siyasetçilerin akılalmaz konuşmaları var.Onları dinlemek için güzel bir gün değil bugün .Kapatıyorum televizyonu ve kafamın içindeki o bitmek bilmeyen konuşmayı dinliyorum.Onu susturmak için kafama silah dayamayı düşünüyorum bir an ama onun için de değmez deyip bu fikirden vazgeçiyorum.Sigara içmek en büyük keyif benim için.İnsanlara gideceğine sigaraya dayanıyorsun ve dertlerinin bir an olsun geçiğini hissediyorsun.Geçmiyor da işte kendini kandırıyorsun.Sigaranın izmaritini dün geceden kalmış masanın üzerindeki viski bardağına döküyorum. Son sigaramdı ,yenisini almak için baya yol at etmem gerek. Bunun yerine uyusam daha iyi.Uyku da sigara gibi zaten ben benzetiyorum yani.Dertlerini unutturmasada bir anlığına kandırılıyorsun işte. Sigaradan sonra uyku iyi gider .Zaten bu ikili tüm günümü alıyor.Yastığı kendime çekip uzanıyorum öylece.Gözlerim kendiliğinden kapanıyor. Bu arada kendimi tanıtmadım, adım Çığlık.Bu kadarını bilin yeter.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder