11 Mart 2017 Cumartesi

DAR VAKİT

Derin bir nefes aldı önce. Soğuğun tüm benliğine işlemesine izin verdi. Uzaklara daldı çok uzaklara. Bir şeyler düşünmeye zorladı kendini. Sonra olacak gibi değildi baktı ki. Hayatının hangi bir yerini düşünecekti. Her şey üst üste geliyordu zaten. Boş baktı. Daldı.. Daldı.. Yarım bırakıp da tamamlayamadığı ne çok şey vardı. Pişmanlıkları demirden parmaklık olmuş , sıkıştırıyordu sanki onu bir yerlere.. Yağmur çisilemeye devam ediyordu. Sokak lambasının vurduğu ışıktan izlemeye devam etti düşen damlaları. Yağan yağmurun bile bir sonu vardı da şu hayat dedikleri kader torbasının bir sonu gelmiyordu. Ömrün bitiyordu evet ama hayatın bulutlara uyacağı yoktu, bitmiyordu. Saatine baktı sonra. Buğulanmıştı. Camını silip görmeye çalıştı. Gece biri çoktan geçiyordu. Şu zaman dedikleri çocuk ne hergeleydi öyle. Kaçıyordu ve yakalayabilen yoktu. İçinde biriktirdiklerini ,söylemek isteyip de anlatamadıklarının ağırlığını , zamana bırakıp gitse mutlu olur muydu ? Hayal kırıklıklarını veresiye alan yer var mıydı acaba ? Sorular yerini yenilere bırakıyordu , bu belliydi. Ama gecenin bir vakti felsefe dinleyecek hali yoktu kendinden. En iyisi uyumaktı. Uyuyunca geçtiği filan yoktu da sadece düşünmüyordu işte bir şeyleri.Onun için hayatın özgürlük denemesiydi , rüyalar. O da ilk denemede tökezlediği için gerisini zamana bırakıp unutmaya çalıştı. O yüzden sadece uyumalıydı. Derin bir uyku..

15 Ocak 2017 Pazar

AŞK

ŞEMS TEBRİZİ Herşeyi senin için var ettim diyen Rabb’e, her şeyi senin için terk ettim diyebilmektir AŞK. Sen ol da; ister yar ol, ister yara; lütfun da başım üstüne, kahrın da. Kır kalemin ucunu. Bundan sonraki yolculuğumuz aşk yolculuğudur. Aşkı kalem yazmaz ki kitaplarda bulasın. Kalp midir insana sev diyen yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi nedir sevmek; bir muma ateş olmak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı? El alem şarap içer sarhoş olur, biz aşk ehliyiz içmeden sarhoş olmuşuz. Şeytanda insandaki özelliklerin birisi hariç hepsi vardır. Şeytanda eksik olan tek nimet Aşk..Şeytanın insanı çekememesi aşksızlığındandır. Ey Gönül! Şimdi sorarım sana, hangi Aşk daha büyüktür. Anlatılarak dile düşen mi, anlatılmayıp yürek deşen mi? Bana göre aşık öyle olmalı ki, şöyle bir kalkınca, her tarafı ateşler sarsın; her tarafta kıyametler kopsun. Her insan için bir aşık olma zamanı vardır, bir de ölmek zamanı. Ey aşk! Sen öyle bir kişisin ki, dünya tokları, senin vuslatının açlarıdır. Aşık odur ki, Allah’tan aldığı aşk emanetini Allah’a verir. Aşk mezhebinde her şey yüce Aşk’a kurbandır. Hüzün taze tutar aşk yarasını. Yaramdan da hoşum, yârimden de… Sevmeye layık olmayanı hatırlayarak değerli etme! Dönmek mi istiyor, bir şans daha verme. Unutma; sevgi yürekli olana yakışır.